Açılır Görsel

Sık Sorulan SorularMerak ettikleriniz...

Sık Sorulan Sorular



Mevcut yapımızdaki kapasitemizi artırarak yeni ortaya çıkan ambalaj malzemeleri üzerinde çalışma yapmak ve gerektiğinde üretimlerine geçmektir.

Ofset baskıya gönderilecek bir tasarımda, tasarladığınız dosyanın renk kodu cmyk ve çözünürlüğü en az 300 dpı olmalıdır. Dosya uzantısı ise pdf veya tıff olmalıdır. Diğer işlerde özel bir yazı kullanılmışsa yazılar convert edilmelidir.

Elbette; gönderdiğiniz tasarımlar tarafımızdan çözünürlük, yerleşim, kesim payı gibi konularda baskıya uygunluğu açısından kontrol edilip uygunsa direkt baskıya gönderiliyor. Bizim düzeltebileceğimiz bir şeyler varsa düzenlemeleri yapıp mail ortamında tasarım onayınıza sunuyoruz. Bu süre ortalama 1 iş günü olup tasarımınızın baskıya uygunluğuna göre uzayabilir veya kısalabilir.

SEKTÖREL BİLGİLER Başlangıç: Doğu Asya Matbaanın ilk kez kullanılması Uzakdoğu’da başlamıştır. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanarak, M.S. 593’te Çin’de kurulmuş, ilk basılı gazete de M.S. 700’de Pekin’de çıkmıştır. 8. yüzyılda Japonya’da baskı yapıldığı, İmparatoriçe Shotoko’nun Budizm’in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırdığı bilinmektedir. Bilinen en eski eksiksiz basma kitap olan Tianemmen ruloları Çin’de 868’de basılmıştır. İlk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı da 1040 yıllarında Pi Sheng adında bir Çinlinin porselenden harfler kullanarak denediği söylenmişti. Batıya doğru yayılma Tun-Huang mağarasındaki buluntular, matbaayı Çinlilerden alan Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir. Öte yandan, Çin’den mi geldiği yoksa bağımsız mı geliştirildiği bilinmese de, Mısır’da 4. yüzyıldan itibaren kumaş üzerine ağaç oyma kalıplarla baskı yapılmaktaydı. Aynı teknikle Arapça metinlerin basılması 9. ve 10 yüzyıllarda gene Mısır’da başlamıştır. Avrupa ve modern matbaacılığın doğuşu Avrupa’da ağaç oyma kumaş baskısını İslam dünyasından alarak başlamıştır. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa’da matbaacılığın üssü olan Hollanda’da basım tekniği çok gelişmiştir. O dönemde hattatlarca yazılan ve hakkaklarca kazılan tahta kalıpların yanı sıra Harlem kentinde ilk kez tek tek harflerle baskı denemelerini 1430 yılında Lourens Janszoon Coster’in yaptığı sanılmaktadır. Nihayet 1450’de Johannes Gutenberg, ortağı Fust ile birlikte Almanya’nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini bulmuş ve matbaa uygulamıştır. Gutenberg’in üretimi, özellikle de 1455’de bastığı İncil, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa’dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Daha sonra tipo baskı olarak adlandırdığımız bu matbaa tekniği sanayi devrimiyle doğan modern baskı makinalarının ve matbaacılık endüstrisinin temeli olmuş ve 20. yüzyıl sonlarına kadar gelmiştir. Osmanlı Döneminde matbaacılığın doğuşu Osmanlı İmparatorluğunun ilk matbaası daha 1493 yılında, İbrahim Müteferrika’dan 234 yıl önce, İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından kuruldu. İlk kitap, Yakup ben Asher’in Arba’ah Turim eseri 13 Aralık 1493’te basıldı. İtalik hurufatı, sayfa düzeni, folyo işaretleme tekniği, metin başının büyük harfle belirtilmesi gibi yenilikleri matbaa sanatına kazandıranlar da 1530’da İtalya yolu ile İstanbul’a gelip yerleşen Sonsino ailesidir.

RGB ; ( r ) red ( kırmızı ), ( g ) green ( yeşil ) ve ( b )blue ( mavi ) kelimelerinin kısaltılmasıdır. RGB modelinde bu üç rengin karışımından tüm renkler oluşur. Dijital kameralar, tarayıcılar ve monitörler bu renk modelini kullanılır.

CMYK; ( c ) cyan , ( m ) magenta , ( y ) yellow , ( b ) black , kelimelerinin kısaltılmasından oluşur. Bu renkler baskıda 4 temel renktir. Bunların dışında özel renk kullanılmak istenirse Pantone kataloglarından seçim yapılarak ek renkler elde edilebilir.

Müşterilerimize sipariş öncesi ve sonrası gereken ilgiyi göstererek doğabilecek olan olası memnuniyetsizlikleri gidermek için elimizden geleni yapıyoruz. Matbaa sektöründe müşteri odaklı çalışan bir marka olmak bizi birçok geleneksel matbaa mağduru için çölde bir vaha haline getiriyor. Biz de tüm süreçlerimizde geleneksel matbaadan çok çekmiş müşterilerimize iyi bir deneyim yaşatmak için var gücümüzle çalışıyoruz. İşin özünde Ervaambalaj olarak, en kaliteli baskı ürünlerini, en uygun fiyatlarla ve en iyi müşteri deneyimi ile sizlerle buluşturuyoruz.

PANTONE BASKI ; matbaacılıkta kullanılan bir renk sistemidir. Bu sistemi kullanarak dünyanın neresinde olsanız aynı sonucu elde edebilirsiniz. Pantone renkleri ayrıca katalog şeklinde basılmış halde bulunur. Katalogdan beğendiniz rengin altındaki kodu alıp hazırladığınız tasarımda basılmasını istediğiniz yerle ilişkilendirerek Pantone rengini kullanabilirsiniz.

Baskı yüzeyinin düz tabaka ya da rulo kâğıt (rotatif) dışında, matbaacılıkta kullanılan temel baskı yöntemleri şunlardır:
• Ofset baskı
• Tipo baskı ya da yüksek baskı (günümüzde işlevini yitirmiştir)
• Tifdruk ve flekso baskı (ambalaj özellikle fotopolimer yüzeylerin baskısı)
• Serigrafi baskı (kâğıt, seramik, tekstil vb. yüzeyler)
• Anagram baskı
• Hologram
• Tampon

Ofset baskı, 1904 yılında, Amerikalı Ira W. Rubel tarafından bulunmuş, genellikle (teneke ofset hariç) kâğıt yüzeyine baskıda kullanılan baskı tekniği. Günümüzde kitapların, gazetelerin, dergilerin, broşürlerin, faturaların, kartvizitlerin ve karton ambalajların basımında kullanılır.
Ofset ismi dilimize ingilizce de “OFF-SET” kelimesinden geçmiştir. Sırasıyla Mürekkebin endirek yolla kauçuk vasıtasıyla kağıda geçmesi demektir. Her türlü belli gramaja kadar kağıt nevi materyal üzerine baskı sonucu alması mümkündür.

Ofset sistemi aslında taş baskı sistemine benzer, ancak kalıp üzerindeki yükseklik farklarından yararlanmaz. Kalıp yüzeyi düzdür. (Yüzey üzerinde çok küçük bir emülsiyon tabakası kalınlığı farkı vardır ancak bu kalınlık görüntü oluşturmada etkin değildir) Kalıp yüzeyinde emilsiyon olan yani basılacak alanlar ve emilsüyon olamayan basılmayacak alanlar vardır. İş olan yani basılacak alanlar emilsüyon tabakasıyla kaplıdır. İş olmayan alanlarda ise emilsüyon tabakası yoktur. İş olan yerler mürekkebi, iş olmayan yerler ise gren çukuru denilen mikrometrik gözenekler ile suyu tutar. Burada su ve mürekkebin birbirine karışmaması prensibinden faydalanılır. Böylelikle iş olan yerlerde bulunan mürekkep baskıyı gerçekleştirir. Diğer boş alanlarda gren çukurları su ile dolu olduğu için mürekkebi iter ve o bölgeler baskı uygulayamaz.

Kalıp hazırlama

Günümüzde artık kalıp aşamasında ara eleman olan film ve aydınger kalkmış ve dolaysız olan bilgisayardan kalıba pozlandırma Computer to Plate (CTP) tekniği kullanılmaktadır.

Ofset baskı için kalıp hazırlamanın temel mantığı, baskı yapılacak alanların görüntüsünün kalıp üzerine aktarılmasıdır. Filim kullanılan sistemlerde: Bu işlem için kullanılan filmde basılacak alanlar ışığı geçirmeyecek şekildedir. Baskı sırasında mürekkep tutmayacak alanlar ise şeffaftır ve pozlama ile ışığa maruz kalırlar. Alüminyum kalıpta ışıktan etkilenen alanlar çürüyerek banyo sırasında atılırlar. Bu alanlarda suyu tutan gözenekler (gren çukurları) açılır.
Ofset Baskı sisteminde suyun boş alanlarda tutunmasının nedeni; bu bölgelerin üzerinde suyu tutan mikro gözeneklerin olmasıdır. Mürekkebin tutunduğu alanlar ise son derece düzdür ve bu yüzeyde su tutunamaz.

Ofset baskı sisteminde üç silindir vardır. Bunlar kalıp silindiri, Blanket silindiri ve Baskı silindiridir. Kalıp kazanın üzerinde kalıp bulunur. Kalıp döndükçe mürekkep ve nemlendirme merdaneleriyle temas eder. Kalıp üzerinde görüntü düzdür. Blanket merdanesi üzerinde esnek kauçuk bulunur. Baskı, kalıbın baskı materyaline değil kauçuğun baskı materyaline temasıyla sağlanır. Kauçuk üzerinde görüntü terstir. Baskı materyali blanket ve baskı kazanları arasından geçer ve baskı gerçekleşir.

Tipo baskı metal harflerle yapılan yüksek baskıya denir. Uzun ve zahmetli bir baskı hazırlık süreci gerektirir. Metal harflerin tek tek sayfa oluşturacak bir biçimde düzenlenmesi yöntemi kullanılır. Baskı hazırlık işlemi her ne kadar gelişim göstermiş olsa da günümüz masaüstü yayıncılık sisteminin sağladığı imkânlardan çok uzaktır. Tipo baskıda iki silindir bulunur. Bunlardan biri kalıp silindiri, diğeri baskı silindiridir. Direkt baskı sistemidir yani kalıp üzerindeki görüntü direkt baskı materyaline aktarılır. Kalıp üzerindeki yüksek kısımlar mürekkebi alırken, alçakta kalan kısımlar mürekkebi almaz. Yüksekte kalan kısımlar baskıyı gerçekleştirir. (Patates baskısına benzer) Kalıp üzerindeki görüntü terstir.
Günümüzde kullanımı önemli oranda bırakılmıştır. Ender olarak, kartvizit, fatura ve özel koleksiyon yayınların basımında kullanılır. Tipo baskı makinaları daha çok matbaacılığa; kesim, gofre, numaratör baskı, piliyaj-perforaj başka alanlarda hizmet eder.

Tifdruk, matbaacılıkta kullanılan temel baskı tekniklerinden biridir. Almanca Tiefdruck (derin baskı) sözcüğünden gelmektedir. İngilizcede ise bu tekniğeIntaglio printmaking veya Rotogravure adı verilmektedir. Tifdruk tekniğini Türkçede en iyi karşılayan tanımlama ise çukur baskı tekniğidir.

 

Dünyada en yaygın baskı sistemi olan Ofset baskı sisteminin aksine, Tifdruk baskıda kabartma klişe yerine oyma klişe kullanılmaktadır. Mürekkep klişe üzerinde farklı derinliklerde oyulmuş deliklere doldurulduktan sonra baskı ortamına aktarılmaktadır. Yine ofset baskının aksine kıvamlı mürekkepler yerine akışkanlığı yüksek çabuk buharlaşan sıvı mürekkepler kullanılır.

Genelde bakır veya çinko silindirik klişeler üzerine açılan oyuklar hem çok küçük hem de farklı derinlikte oldukları için ofset baskıya oranla çok daha titiz ve temiz bir çalışma gerektirir. Çok özel kâğıtlar gerektirdiği için de daha masraflı bir tekniktir. Geçmişte kaliteli dergilerin, kumaş ve duvar kâğıtlarının basımında kullanılmıştı. Günümüzde posta pulları, bazı banknotlar ve hisse senetlerinin basımında kullanılmaktadır.

Tifdruk baskı sisteminin en önemli özelliği net, yumuşak ve her kopyası birbirinin tam benzeri baskılar vermesidir. Ayrıca kalitesini bozmadan yüksek tirajlı baskı yapabilmesi nedeniyle yoğun baskılarda tercih edilmektedir.

Serigrafi, bir seri baskı yapma şeklidir. Geçmişi çok eskilere uzanan bu sanat dalı son zamanlarda sanayinin de gelişmesi ile endüstriyel ürünlerin markalanmasında büyük önem kazanmıştır. Ahşap ya da metal bir çerçeveye gerilen değişik türdeki polyester ipek kumaşının foto film emülsiyon denilen bir film tabakasıyla kaplanıp ışıkta pozlandıktan sonra basılması gereken grafik, bu kumaşa bir şablon gibi çıkar. Işığa duyarlı bölgeler suyun yardımı ile boşaltılır ve hassas bir şablon oluşur. Bu şablona kalıp denir. Bir ragle (ağzı keskin bir kauçuk) yardımı ile baskı yapılır.
Serigrafi baskı her türlü malzeme ve yüzeye uygulanabilir. Yuvarlak baskılar yapılabilir. Aynı zamanda matbaanın baskı yapamadığı metal, seramik, kumaş ve cam gibi malzemelere baskı serigrafi ile yapılır. Elektroniğin bel kemiğidir. Serigrafi sayesinde devre kartları daha net ve temiz olarak yapılmaktadır. Son yıllarda serigrafi endüstrinin olmazsa olmazları arasına girmiştir.

Firmamız , bu konuda, size en uygun ebat seçimi için gereken desteği sağlayacaktır.

Firmamız , bastırmak istediğiniz materyalleri isteğiniz doğrultuda , tasarımlarını yaparak , baskıya hazır hale getirmekte , üretip teslim etmektedir.

Firmamız bu konuda , size en uygun kağıt türü ve kağıt gramaj seçimi için gereken desteği sağlayacaktır.

Tasarımı tamamlanan işlerinizin , basım süreci , onayladığınız süre zarfında teslim edilecektir

* Dosyanızın renk kodu cmyk ve çözünürlüğü en az 300 dpı olmalıdır.

* İnce siyah yazılar ve çizgiler tek renkten oluşmalı ve renkli zemin üzerindeyse overprint fonksiyonu aktif hale getirilmelidir.

* Kesim paylarına dikkat edilmelidir.

* Yazılar convertlenmelidir.

* Çalışmalarda ekranda görülen renklerin baskıda doğrulukla çıkabilmesi için ; çalışmalar renk kalibrasyonu yapılmış bilgisayarlarda hazırlanmalıdır.

* Yazılar convertlenmelidir.

Avrupa’da ağaç oyma kumaş baskısını İslam dünyasından alarak başlamıştır. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa’da matbaacılığın üssü olan Hollanda’da basım tekniği çok gelişmiştir. O dönemde hattatlarca yazılan ve hakkaklarca kazılan tahta kalıpların yanı sıra Harlem kentinde ilk kez tek tek harflerle baskı denemelerini 1430 yılında Lourens Janszoon Coster’in yaptığı sanılmaktadır.

Nihayet 1450’de Johannes Gutenberg, ortağı Fust ile birlikte Almanya’nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini bulmuş ve matbaa uygulamıştır. Gutenberg’in üretimi, özellikle de 1455’de bastığı İncil, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa’dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Daha sonra tipo baskı olarak adlandırdığımız bu matbaa tekniği sanayi devrimiyle doğan modern baskı makinalarının ve matbaacılık endüstrisinin temeli olmuş ve 20. yüzyıl sonlarına kadar gelmiştir.

Osmanlı İmparatorluğunun ilk matbaası daha 1493 yılında, İbrahim Müteferrika’dan 234 yıl önce, İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından kuruldu. İlk kitap, Yakup ben Asher’in Arba’ah Turim eseri 13 Aralık 1493’te basıldı. İtalik hurufatı, sayfa düzeni, folyo işaretleme tekniği, metin başının büyük harfle belirtilmesi gibi yenilikleri matbaa sanatına kazandıranlar da 1530’da İtalya yolu ile İstanbul’a gelip yerleşen Sonsino ailesidir.

 

Ofset sistemi aslında taş baskı sistemine benzer, ancak kalıp üzerindeki yükseklik farklarından yararlanmaz. Kalıp yüzeyi düzdür. (Yüzey üzerinde çok küçük bir emülsiyon tabakası kalınlığı farkı vardır ancak bu kalınlık görüntü oluşturmada etkin değildir) Kalıp yüzeyinde emilsiyon olan yani basılacak alanlar ve emilsüyon olamayan basılmayacak alanlar vardır. İş olan yani basılacak alanlar emilsüyon tabakasıyla kaplıdır. İş olmayan alanlarda ise emilsüyon tabakası yoktur. İş olan yerler mürekkebi, iş olmayan yerler ise gren çukuru denilen mikrometrik gözenekler ile suyu tutar. Burada su ve mürekkebin birbirine karışmaması prensibinden faydalanılır. Böylelikle iş olan yerlerde bulunan mürekkep baskıyı gerçekleştirir. Diğer boş alanlarda gren çukurları su ile dolu olduğu için mürekkebi iter ve o bölgeler baskı uygulayamaz.

Günümüzde artık kalıp aşamasında ara eleman olan film ve aydınger kalkmış ve dolaysız olan bilgisayardan kalıba pozlandırma Computer to Plate (CTP) tekniği kullanılmaktadır.

Ofset baskı için kalıp hazırlamanın temel mantığı, baskı yapılacak alanların görüntüsünün kalıp üzerine aktarılmasıdır. Filim kullanılan sistemlerde: Bu işlem için kullanılan filmde basılacak alanlar ışığı geçirmeyecek şekildedir. Baskı sırasında mürekkep tutmayacak alanlar ise şeffaftır ve pozlama ile ışığa maruz kalırlar. Alüminyum kalıpta ışıktan etkilenen alanlar çürüyerek banyo sırasında atılırlar. Bu alanlarda suyu tutan gözenekler (gren çukurları) açılır.

Ofset Baskı sisteminde suyun boş alanlarda tutunmasının nedeni; bu bölgelerin üzerinde suyu tutan mikro gözeneklerin olmasıdır. Mürekkebin tutunduğu alanlar ise son derece düzdür ve bu yüzeyde su tutunamaz.

Ofset baskı sisteminde üç silindir vardır. Bunlar kalıp silindiri, Blanket silindiri ve Baskı silindiridir. Kalıp kazanın üzerinde kalıp bulunur. Kalıp döndükçe mürekkep ve nemlendirme merdaneleriyle temas eder. Kalıp üzerinde görüntü düzdür. Blanket merdanesi üzerinde esnek kauçuk bulunur. Baskı, kalıbın baskı materyaline değil kauçuğun baskı materyaline temasıyla sağlanır. Kauçuk üzerinde görüntü terstir. Baskı materyali blanket ve baskı kazanları arasından geçer ve baskı gerçekleşir.

Serigrafi, bir seri baskı yapma şeklidir. Geçmişi çok eskilere uzanan bu sanat dalı son zamanlarda sanayinin de gelişmesi ile endüstriyel ürünlerin markalanmasında büyük önem kazanmıştır. Ahşap ya da metal bir çerçeveye gerilen değişik türdeki polyester ipek kumaşının foto film emülsiyon denilen bir film tabakasıyla kaplanıp ışıkta pozlandıktan sonra basılması gereken grafik, bu kumaşa bir şablon gibi çıkar. Işığa duyarlı bölgeler suyun yardımı ile boşaltılır ve hassas bir şablon oluşur. Bu şablona kalıp denir. Bir ragle (ağzı keskin bir kauçuk) yardımı ile baskı yapılır.

Serigrafi baskı her türlü malzeme ve yüzeye uygulanabilir. Yuvarlak baskılar yapılabilir. Aynı zamanda matbaanın baskı yapamadığı metal, seramik, kumaş ve cam gibi malzemelere baskı serigrafi ile yapılır. Elektroniğin bel kemiğidir. Serigrafi sayesinde devre kartları daha net ve temiz olarak yapılmaktadır. Son yıllarda serigrafi endüstrinin olmazsa olmazları arasına girmiştir.

Öncelikle basılacak işin tasarımı yapılır. Bu aşamada yazıların ve fotoğrafların bilgisayara aktarılması gerekir. Bilgisayara aktarılan görsel öğeler mizanpaj yazılımında bir araya getirilerek baskıya uygun tasarım oluşturulur. Bilgisayar yardımıyla yapılan bu işleme masa üstü yayıncılık da denir. Sonrasında, yapılan çalışmanın film çıkışları alınır. Film, baskı için kullanılan kalıbı oluşturmak için kullanılır. Filmden sonra da prova alınabilir. Filmden alınan provaya anolog prova (Dupont firmasının Cromalin sisteminden dolayı sektörde “cromalin” adı ile bilinir) denmektedir. Analog provanın dışında baskıyı taklit eden yazıcılarla dijital prova da alınabilir.

Film çıkışları alındıktan sonra alüminyum plakalar (kalıp) üzerine tasarımın görüntüsü çıkarılır. Kalıp çekme denilen bu işlem iki aşamada gerçekleşir: film kullanarak kontakt baskı yani pozlandırma ve banyo. Günümüzde tasarımlar bilgisayardan direk kalıba alınabilmekte, CTP adıyla anılan bu sistem ile film ve montaj işlemlerini ortadan kalkmaktadır. Kalıp çekildikten sonra baskıya geçilir.

Baskı sonrasında selefon, lak gibi malzemelerle yüzey kaplama (laminasyon) uygulanabilir. Mücellithane makinaları kullanılarak da çok sayfalı ürünlerde katlama, harmanlama, iplik dikiş, tel dikiş gibi işlemler, kitap ve dergiler için kapak takarak ciltleme gibi, ambalajlar için kalıplı kesim gibi gibi işlemler uygulanabilir.

 

Mücellithane, ciltleme işleminin yapıldığı yeri ifade eden terimdir. Basılı materyallerin kitap, katalog, dergi, veya ciltleme işlemine gerek duyulan her türlü araç gerecin istenilen ebatta ve şekilde makine yardımı veya el yordamı ile okunmaya hazır hale gelmeden önceki son aşamadan geçtiği yerdir.

Matbaacılıkta baskı sonrası diye de adlandırılır.

Baskı makinesine işler, işin ebadına göre hesaplanarak bulunan ve bitmiş ölçüsüne göre 1 den fazla adette yerleşimi yapılan kağıt tabakasına denir. Örnek olarak, A4 ebadında bitmiş ölçüsü olan ve 16 sayfadan oluşan bir işin, 8 sayfası kağıt tabakasının önüne, kalan 8 sayfada arkasına, katlama düzenine göre yerleştirilir ve bu şekilde baskıya girer. Bu tabakaya ” forma ” denir.

 

Baskı için, film çıkartılması, bu filmlerin astrolonlar üzerinde forma düzeninde, her renk için montajlanması ve bu montajlardan metal kalıpların oluşturulması işleminde, film çıkışı ve astrolona montaj işlemlerini ortadan kaldırarak direkt metal kalıba ekrandaki işin aktarılması işlemidir. Bu aktarım büyük oranda zaman kazanmayı sağlamaktadır.

Kâğıdı ve benzer malzemeleri, görsel olarak insanların okuyabileceği, görebileceği materyaller haline dönüştüren sistem bütününe denir.

 

Basım işinde, bir kalıp aracılığı ile baskı makinesinin kauçuk ve baskı kazanının arasından gecen kâğıt, merdanelerde ki mürekkebin baskı kalıbının üzerine metil alkol ve su ile karışarak imajın kendi üzerine geçmesi ile baskı süreci tamamlanır. Ancak bu rengin sayısına göre de tekrarlanır.

Matbaacılıkta 4 ana renk vardır. Doğada ki herhangi bir imaj canlı ya da cansız veya bir çizim bu dört ana renk ile kâğıda aktarılır. İşte bu dört ana rengin muhtelif oranlarla karışımından imajlar gerçeğe en yakın olacak şekilde kâğıda aktarılır.

Ervaambalaj tasarım hizmeti de vermektedir. Fiyat teklifi esnasında tasarım bedeli de belirtilecektir. Şayet tasarımınız mevcutsa, hazır tasarımlarınızı kaliteli ve uygun fiyatlarla matbaa baskı ürünlerine çevirir.

Gönderdiğiniz tasarımlar grafikerlerimiz tarafından çözünürlük, yerleşim, kesim payı gibi konularda baskıya uygunluğu açısından kontrol edilir ve gerekli ise düzeltmeler yapılır. Bu işlem sonrasında son bir defa daha kontrol etmeniz için baskı onayı e-postası gönderilir. Siz onay verdikten sonra üretime alınır.

Ervaambalaj matbaa işinizin en kaliteli,  istenilen sürede ve uygun fiyata üretilmesi için, ofset baskı, dijital baskı ve organize matbaacılık tekniklerinin hepsini kullanmaktadır.

Baskı makinesine işler, işin ebadına göre hesaplanarak bulunan ve bitmiş ölçüsüne göre 1 den fazla adette yerleşimi yapılan kağıt tabakasına denir. Örnek olarak, A4 ebadında bitmiş ölçüsü olan ve 16 sayfadan oluşan bir işin, 8 sayfası kağıt tabakasının önüne, kalan 8 sayfada arkasına, katlama düzenine göre yerleştirilir ve bu şekilde baskıya girer. Bu tabakaya ” forma ” denir.

Kağıt,Karton gibi yumuşak dokulu basılan ürünleri su,ışık ve diğer etkenlerden korumak,estetik ve tasarımı ön plana çıkartmak için kullanılan tutkal,amonyak,su malzemelerinin basınç veya sıcak thermel ışıkla ürünün üzerine yapılan plastik laminasyon yöntemidir. Kısaca ürünlerin üzerine uygulanan çok ince plastik tabakadır.Mat veya Parlak olarak uygulanır.

Mat selefon ışığı yansıtmaz, dekoratiftir. Ancak üzerine marker kalemle yazılıp silindiğinde leke bırakır. Parlak selefon ışığı yansıtır. Ancak üzerine marker kalemle yazılıp silindiğinde leke bırakmaz.
 

Broşür, kitap kapağı, katalog, dosya, davetiye ve kartvizit gibi ürünlerde, ürünü dış etkenlere karşı korumak ve ürüne parlaklık kazandırmak için baskı yüzeyine mürekkep gibi uygulanan bir maddedir. Basılan bir ürünün sadece bir bölgesine yapılan lak işlemine ise kısmi lak denir.Yüzeyde el ile fark edilir derece de bir kabarıklık ve parlaklık oluşur ve ürüne ayrıca bir görsellik katar. Kartiviztler de genellikle mat selefon üzerine uygulanır

Kağıdın bir metrekaresinin gram cinsinden ağırlığına denir. Ölçü birimi gr/m2’dir. Kağıdın dayanıklılığı ve kalınlığı gramajla doğru orantılıdır. Kağıt gramajı yükseldikçe kağıdın opasitesi (kağıdın ışığı emme ve yansıtma kabiliyeti) ve kalınlığı artar. Kağıtlar gramajına göre ise üç grupta değerlendirilebilir: Kağıt : 40-170 gr/m2 Karton: 170 —600 gr/m2 Mukavva: 600 gr/m2 ve üzeri

Kartvizitlerinize ağırlık katmak ve firmanızı iyi bir şekilde temsil etmek için hazırlatmış olduğunuz kartlarınızda parlaklık ve Gümüş ve Altın Renklerinde belirtilen yerler gösterilerek kartvizite gösteriş verilir. Çok şık ve Elit bir görünüm verir. Daha Önce Gönderdiğim çalışma ile göndereceğim çalışmanın birebir renklerinin tutması olabilirmi ?Toplu baskıda birebir renk tutması gibi bir şey yoktur. Şayet özel baskı yapılacaksa birebir renk tutması olur. Toplu Baskıda Renk Farkı %10 ile %20 arasında olur. Özel Baskıda renk farkı %1 ile %5 araında olur.
 

Isıtılmış bir klişe ile folyonun (Varak), kâğıda, kartona ya da cilt bezine preslenerek aktarılması işlemidir.

Eğer gıda ürünleri tamamı kapalı bir ambalaj içinde değilse, dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Kullanılacak kartonun gıda için uygun olması, baskıda kullanılacak mürekkep ve lakların gıda ve insan sağlığına uygun sertifikalara sahip olmaları ve gıda ile esas teması olan kartonun iç yüzeyinin gıdaya uygun malzemelerle kaplanmış olması gereklidir. Maalesef gıda üreticilenin bir çoğu maliyet baskısı nedeniyle bu önlemlerin alınması için gerekli girişmeri göz ardı etmektedir.

Kitap dergi, katalog gibi basılı işlerin montajında, sayfaların tek, tek basılıp kırıldıktan sonra sayfa numaralarının doğru olarak serpilmesine "montaj sayfa dağılışı" adını veririz. Sistem olarak kağıdın önüne ve arkasına baskı yapılmaktadır. Bu baskılara "ön yüz baskı" -"arka yüz baskı" adı veririlir. Montaj sırasında "makas payının " mutlaka bırakılması ve makas tarafının işaretlenmesi lazımdır. Kağıdın her iki yüzüne de baskı yapıldığı için birinci yüzü basılan kağıdın diğer yüzüne baskı yapabilmek için kağıdı çevirmek gereklidir.

Montaj yapılırken filmlerin ters veya doğru olmasına dikkat edilmelidir. Filmlerin ters yani "emülsiyonlu" (hassas) tarafı üste bakmalıdır ki kopya işlemi yapılırken hassas tabaka plakaya gelsin. Aksi halde film kalınlığı ışığı geçireceğinden özellikle tramlı işlerde nokta kaybına neden olmaktadır. Montaj esnasında yapılan ikinci bir hata da, sınırlı bir resim içerisinde tek, tek monte edilmesi gerekli filmlerin, iş olmayan kısımlarının üst üste montajıdır. Üst üste filmler gölge yapacağından ve bu gölgeler de plakaya aynen geçeceğinden yeni bir kalıp çekmek zorunda kalınacaktır. Bir formanın 16 sayfa olduğunu biliyoruz.

Montaj esnasında bu formaların nasıl düzenleneceğini kendimiz maket yaparak görebiliriz. Bu maketi yapmak için elimize bir adet A4 kağıt alalım. Bunu ortadan ikiye katlayıp önce A5 haline daha sonra tekrar kırarak A6 ve tekrar kırarak A7 haline getirelim. Amerikan cilt ve iplik dikiş ile yapılan işlemde formalar üst üste kırılmış olarak konmaktadır. Tel dikiş ile yapılan ciltleme de ise bu işlem tamamen farklıdır. Bu ciltleme sisteminde formalar iç içe konmakta olduğundan montaj esnasında sayfa numaralarının dizilişi de farklıdır. Şimdi yukarıda örnek olarak yaptığımız bir adet A4 kağıttan ayrı, ayrı 3 adet aynı ölçüde katlamak suretiyle 3 formalı Amerikan cilt montaj planını görelim.

Bu montaj şemasında şunu göreceğiz ki, iki ciltleme arasındaki baskıdaki yerler tamamen değişmiş ve çok farklı bir görünüm almış olmaktadır. Bu yüzden matbaaya bu tür bir iş gönderilirken ciltleme şeklini belirtmek gerekmektedir. Baskı yapıldıktan sonra tel dikiş, Amerikan cilt olarak veya tersi istenemez.

Baskı yüzeyine uygulanan mat lak, ürünün mat ve buzlu görünmesini sağlar.

Mürekkebi kalıbın görüntülü, delik kısımlarından baskı malzemesi üzerine geçirildiği baskı tekniğidir. Serigrafi ipeklerinin görevi, üzerine dökülen mürekkebin ipeğin deliklerinden istenilen miktarda geçmesini sağlamaktır.

Hayır. Çünkü her matbaanın makine konfigürasyonu farklıdır. Bu nedenle hem fiyat hem de ürün ve hizmet alanında her birinin diğerine göre daha avantajlı olduğu noktalar olabilir. Örneğin bazı matbaalar yüksek hacimli işlerde daha iyi hizmet verirken bazıları, ambalaj konusunda uzman olabilir.

Herhangi bir web sitesinde görüntüleyip, ekranda kalitesini çok beğendiğiniz bir görsel çok büyük bir ihtimalle baskıda iyi çıkmayacaktır. Bir görselin baskı için uygun olması birçok kritere göre (hangi ebatta kullanılacağı, ebadı, formatı vb) belirlenir.

Mevcut yapımızdaki kapasitemizi artırarak yeni ortaya çıkan ambalaj malzemeleri üzerinde çalışma yapmak ve gerektiğinde üretimlerine geçmektir.

Mevcut yapımızdaki kapasitemizi artırarak yeni ortaya çıkan ambalaj malzemeleri üzerinde çalışma yapmak ve gerektiğinde üretimlerine geçmektir.

Mevcut yapımızdaki kapasitemizi artırarak yeni ortaya çıkan ambalaj malzemeleri üzerinde çalışma yapmak ve gerektiğinde üretimlerine geçmektir.

Aradığınız cevabı bulamadıysanız bize ulaşabilirsiniz

Scroll to Top